Sakaryabaşı Havzası’nı konu alan projemizde kalp atışlarımızı en çok arttıran ve dalışa gelen ziyaretçileri kendisine âşık eden yer Karaburgu gözesi oldu. Bu, aynı zamanda Sakarya Nehri’nin en güçlü kaynağıydı. Ana gölden yaklaşık 300 metre mesafedeki gözeye ulaşabilmenin tek yolu, dalış donanımları kuşanılmış şekilde nehrin akıntılı suyunda yapılan maceralı bir yürüyüştü. Nehir yatağından içeri doğru olduğundan akıntı yoktu ama koyun tam ortasında, yüzeydeki kaynama şiddetliydi. Üzerinden maskeyle baktığımızda yan yana iki göze, inanılmaz tonlardaki yeşil ve mavi renkleriyle, sualtından yüzeye püskürttüğü kum taneleriyle emsalsiz bir gösteri sunuyordu.
Dipten çıkan su, mevsimlere göre farklılık gösteren debi ve akıntıya sahip. Kaynak suyu, koyun tam ortasında iki farklı çukurdan, yedi metre derinlikten çıkıyor. Aralarında bir metre bulunan iki su kaynağının sıcaklığı iki derece farklılık gösteriyor. Yaz kış sıcaklığı 20-22 derece olan kaynaklardan her birinden farklı büyüklükte çakıl ve kum taneleri çıkıyor. Bu da bize iki farklı damardan gelen kaynağın varlığını gösteriyor.
Yöredeki dalışlarımızdan birinde, Karaburgu’da yaklaşık bir buçuk metre boyunda bir yerli yayını fotoğraflamayı başardık. Diğer belli başlı canlılar İsrail yayını, kumcubalığı, tatlı su çipurası, yengeç, karides ve yılandı. Bu suların bir diğer dikkat çeken özelliği de sık bitki örtüsüydü.