5 Aralık 1934’te Türk Kadınına “Seçme ve Seçilme Hakkı” veren yasanın kabulü ülkemizde her yıl
“Kadın Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk´ün kadınlarımıza verdiği değer sayesinde kadın sadece yönetilen değil, yöneten ve
yönlendiren olmuştur. Gelecek nesillerin yetişmesinde yol gösterici olan kadınlarımıza seçme ve
seçilme hakkının tanıması kadınlarımızın her alanda önlerini açmıştır. Kadınlarımız Kendi ayakları
üzerinde durabilen, üreten, geliştiren toplumu ayakta tutan temel taşımızın başında gelmektedir.
Kadının eğitimli, bilinçli ve bilgili olması gelecek nesillerimiz için büyük bir önem arz ermektedir.
Dünyada Türk kadını birçok Avrupa ülkesinden daha erken bir dönemde seçme ve seçilme hakkına
ulaşmıştır.
Kadınlar kimi yerlerde diri diri toprağa gömülürken, yakılırken bizim medeniyetimiz kadınlarımızı baş
tacı yapmıştır. Tarihin değişik dönemlerinde hükümdar koltuğunda Türk kadınları oturmuş,
devletlerini yönetmişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı bir konuşmasında, “Dünyada hiç
bir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere
götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez” sözleri Türk Kadının eşsiz fedakarlığını
ortaya koymuştur.
Şerefli Türk kadını kimi zaman Anne, kimi zaman asker, kimi zaman doktor kimi zamanda şefkatliyle
herkesi saran vatan olmuştur. Türk Kadını Aziziye tabyalarında Nene Hatun, Batı cephesinde
korkusuzca savaşan Asker Saime, Pozantı’da işgalcileri rezil eden Kılavuz Hatice, Güney cephesinde
destan yazan Tayyar Rahmiye, Edirne Yanıkkışla’da düşmanla göğüs göğüse çarpışan Fatma Seher,
Binbaşı Ayşe, Gördesli Makbule, Mürüvvet Kekilli, Ayşe Çetinkaya, Ayfer İnceler, Figen Çöktü, Fahriye
Altınok, Yarbay Songül Yakut ve daha niceleridir .
Bugün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle bizler gurur duyarken malesef kadın
cinayetleri had safhaya ulaşmış, kadına şiddet akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Kadına şiddet insanlığı
öldürmek demektir. Evlatları, geçmişi ve geleceği yok etmekle eş değerdir. Bu yüzden önce kendi
evlatlarımıza kadınlara saygılı davranmasını aşılamak, kadına değer verilmesini öğretmek ve şiddet
eğilimli olan bireylerin gereken psikolojik destekleri almasını sağlamayız. Kadına şiddet suçtur ve suçu
işleyen gereken cezayı en ağır şekilde mutlaka almalıdır. Kadınlarımızın her zaman yanlarında
olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde
sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”
Göklerde yükselmeye layık, başımızın tacı, fedakar kadınlarımızın 5 Aralık Seçme ve Seçilme Hakkının
verilişinin 86. Yıl Dönümü ve Dünya Kadın Hakları Günü Kutlu Olsun.
Kadir BIYIK
Çifteler Belediye Başkanı